Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, dünya çapında milyonlarca kadını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur ve erken teşhis yaşam kurtarıcı olabilir. Bu kanser türü, memedeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle karakterizedir. Farkındalık yaratmak ve düzenli taramalar, bu hastalığın üstesinden gelmede kritik öneme sahiptir.

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, kadınları etkileyen en yaygın kanser türlerinden biridir. Bu hastalık, göğüslerdeki kanserli hücrelerin çoğalması ve tümör oluşumuyla karakterize edilir. Meme kanseri vakalarının yaklaşık %80’i invaziv niteliktedir; yani tümör, göğsün dışına yayılarak vücudun diğer bölgelerine ulaşabilir. Meme kanseri, genellikle 50 yaş ve üstü kadınları etkiler, ancak 50 yaşın altındaki kadınları ve erkekleri de etkileyebilir.

Doktorlar, tedaviyi en etkili ve en az yan etkiyle uygulayabilmek için kanser türlerini ve alt türlerini belirler. Meme kanseri türleri arasında en yaygın olanları şunlardır:

  1. İnvaziv Duktal Karsinom (IDC): Bu tür, süt kanallarında başlar ve yakındaki meme dokusuna yayılır. Amerika Birleşik Devletleri’nde en sık görülen meme kanseri türüdür.
  2. Lobüler Meme Kanseri: Bu kanser türü, göğsünüzdeki süt üreten bezlerde (lobüller) başlar ve genellikle yakındaki dokulara yayılır. Bu, Amerika’da en sık rastlanan ikinci meme kanseri türüdür.
  3. Yerinde Duktal Karsinoma (DCIS): Bu kanser türü de süt kanallarında başlar, ancak DCIS, süt kanallarının ötesine yayılmaz.

Daha az yaygın olan meme kanseri türleri şu şekilde sıralanabilir:

  1. Üçlü Negatif Meme Kanseri (TNBC): Bu invaziv kanser türü, diğer meme kanseri türlerine kıyasla daha agresif seyreder ve hızla yayılır.
  2. İnflamatuar Meme Kanseri (IBC): Bu nadir ve hızlı büyüyen kanser türü, göğsünüzde döküntü gibi bir görünüm oluşturur ve Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça nadirdir.
  3. Memenin Paget Hastalığı: Bu nadir kanser türü, meme ucunuzun derisini etkileyerek döküntüye benzer bir görünüm oluşturur. Tüm meme kanseri vakalarının %4’ünden azını memenin Paget hastalığı oluşturur.

Meme kanseri alt türleri, doktorlar tarafından hücre reseptör durumlarına göre sınıflandırılır. Reseptörler, hücre yüzeyindeki veya içindeki protein molekülleridir ve östrojen veya progesteron gibi hormonları çekebilir veya bu hormonlara bağlanabilir. Bu hormonlar kanserli hücrelerin büyümesini teşvik edebilir. Kanserli hücrelerin östrojen veya progesteron reseptörlerine sahip olup olmadığını belirlemek, doktorunuzun tedavi planlamasına yardımcı olur.

Alt türler arasında bulunanlar:

  • ER Pozitif (ER+): Östrojen reseptörleri bulunan meme kanserleri.
  • PR Pozitif (PR+): Progesteron reseptörleri bulunan meme kanserleri.
  • HR Pozitif (HR+): Hem östrojen hem de progesteron reseptörlerine sahip meme kanserleri.
  • HR Negatif (HR-): Östrojen veya progesteron reseptörlerine sahip olmayan meme kanserleri.
  • HER2 Pozitif (HER2+): HER2 proteininin normal seviyelerden daha yüksek olduğu meme kanserleri. Bu protein, kanser hücrelerinin büyümesini teşvik eder ve tüm meme kanserlerinin yaklaşık %15 ila %20’si HER2 pozitiftir.

Meme kanserinin yaygın belirtileri nelerdir ve nelere dikkat edilmelidir?

Meme kanseri, göğüsler üzerinde çeşitli şekillerde etkili olabilir. Bazı belirtiler açıkça fark edilirken, diğerleri göğsün diğer bölgelerinden farklı görünen alanlarda ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda, meme kanseri gözle görülür hiçbir semptom oluşturmayabilir. Ancak belirtiler ortaya çıktığında aşağıdakileri içerebilir:

  • Memenizin boyutunda, şeklinde veya konturunda değişiklikler.
  • Bezelye büyüklüğünde hissedilebilen bir kitle veya yumru.
  • Göğüs içinde veya çevresinde, özellikle koltuk altında, adet dönemleri boyunca devam eden şişlik veya kalınlaşma.
  • Göğsünüzde veya meme ucunuzda cildin görünümünde veya hissinde değişiklikler; cilt çukurlu, buruşuk, pullu veya iltihaplı görünebilir ve normalden farklı renklere (kırmızı, mor veya daha koyu) dönüşebilir.
  • Cildin altında mermer benzeri sertleşmiş bir alan.
  • Meme ucundan kanlı veya berrak sıvı akıntısı.

Meme kanserine ne sebep olur?

Uzmanlar, meme kanserinin, göğüs hücrelerinin mutasyona uğrayarak kanserli hücrelere dönüşmesi ve ardından çoğalarak tümör oluşturması sonucu ortaya çıktığını belirtmektedir. Ancak bu değişimin ne tarafından tetiklendiğine dair kesin bir bilgi yoktur. Yapılan araştırmalar, meme kanserine yakalanma riskinizi artırabilecek çeşitli faktörlerin olduğunu göstermektedir. Bu faktörlerden bahsetmek gerekirse;

  • Yaş: 55 yaş ve üzeri olmak.
  • Cinsiyet: Kadınlar ve doğumda kadın olarak tanımlanan kişiler (AFAB), erkeklere ve doğumda erkek olarak tanımlanan kişilere (AMAB) göre daha yüksek risk altındadır.
  • Aile Öyküsü: Eğer anne-babanız, kardeşleriniz, çocuklarınız veya diğer yakın akrabalarınızda meme kanseri varsa, bu hastalığa yakalanma riskiniz artar.
  • Genetik: Meme kanseri olan kişilerin yaklaşık %15’i kalıtsal genetik mutasyonlara sahiptir. En yaygın genetik mutasyonlar BRCA1 ve BRCA2 genleridir.
  • Sigara İçmek: Tütün kullanımı, meme kanseri de dahil olmak üzere birçok farklı kanser türüyle ilişkilendirilmiştir.
  • Alkol Tüketimi: Araştırmalar, alkol tüketiminin meme kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir.
  • Obezite: Obezite sahibi olmak.
  • Radyasyona Maruz Kalma: Özellikle başınıza, boynunuza veya göğsünüze radyasyon tedavisi almışsanız, meme kanserine yakalanma olasılığınız daha yüksektir.
  • Hormon Replasman Tedavisi (HRT) Kullanımı: Hormon replasman tedavisi kullanan kişiler, bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.

Meme Kanserinin Komplikasyonları:

Meme kanserinin en önemli komplikasyonu metastatik meme kanseridir. Bu durumda kanser, vücudun diğer bölgelerine, örneğin beyne, kemiklere, karaciğere ve akciğerlere yayılır. Araştırmalar, erken evre kanseri olan her üç kadından birinde ve doğumda kadın olarak tanımlanan kişilerde (AFAB) zamanla metastatik meme kanserinin geliştiğini göstermektedir.

Meme Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Doktorlar, meme kanseri belirtilerini kontrol etmek için fizik muayene veya mamogram isteyebilir. Ancak hastalığın teşhis edilmesi için aşağıdaki testler yapılır:

  1. Meme Ultrasonu: Meme dokusunun daha detaylı görüntülenmesi için kullanılır.
  2. Meme Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) Taraması: Meme dokusunu yüksek çözünürlüklü olarak görüntülemek için kullanılır.
  3. Meme Biyopsisi: Şüpheli bir bölgeden doku örneği alınarak kanser hücrelerinin varlığı araştırılır.
  4. İmmünohistokimya Testi: Hormon reseptörlerinin durumunu kontrol etmek için yapılır.
  5. Genetik Testler: Meme kanserine neden olan genetik mutasyonları belirlemek için kullanılır.

Meme Kanserinin Evreleri:

Doktorlar, tedavi planlaması yapmak için kanser evreleme sistemlerini kullanır. Kanserin evrelendirilmesi, doktorların bir prognoz(öngörü) oluşturmasına veya tedaviden sonra neler bekleyebileceğinizi anlamalarına yardımcı olur. Meme kanserinin evrelemesi, kanserin türüne, tümörün boyutuna ve konumuna, ve kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığına bağlı olarak değişir. Meme kanseri aşamaları şöyledir:

  1. Aşama 0: Hastalık noninvazivdir; yani kanser, göğüs kanallarından diğer bölgelere yayılmamıştır.
  2. Aşama I: Kanserli hücreler yakın meme dokusunda bulunur.
  3. Aşama II: Kanserli hücreler bir tümör oluşturmuştur. Bu aşama, tümörün çapının 2 santimetreden küçük olup koltuk altı lenf düğümlerine yayıldığı veya çapının 5 santimetreden büyük olup koltuk altı lenf düğümlerine yayılmadığı durumları içerir. Tümörler 2 ila 5 santimetre arasında değişebilir ve yakındaki lenf düğümlerini etkileyebilir veya etkilemeyebilir.
  4. Aşama III: Kanser, yakındaki dokulara ve lenf düğümlerine yayılmıştır. Bu evre genellikle lokal ileri meme kanseri olarak adlandırılır.
  5. Aşama IV: Kanser, göğsün dışına yayılarak kemikler, karaciğer, akciğerler veya beyin gibi bölgelere ulaşmıştır.

Meme Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Meme kanserinin birincil tedavisi cerrahidir. Ancak doktorlar aşağıdaki tedavilerle ameliyatı birleştirebilir:

  • Mastektomi: Göğsün tamamının alınması.
  • Lumpektomi: Sadece tümör ve çevresindeki bir miktar normal doku çıkarılır.
  • Meme Rekonstrüksiyonu: Ameliyat sonrası meme şeklinin yeniden oluşturulması.

Ek tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  • Kemoterapi: Kanserli hücreleri öldürmek veya küçültmek için ilaç kullanımı.
  • Radyasyon Tedavisi: Kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınların kullanılması.
  • İntraoperatif Radyasyon Tedavisi (IORT): Ameliyat sırasında radyasyon tedavisi uygulanması.
  • İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini kanserle savaşacak şekilde güçlendirmek.
  • Hormon Tedavisi: Hormon reseptör pozitif kanserler için kullanılan tedaviler.
  • Hedefli Terapi: Kanser hücrelerinin özel bileşenlerine yönelik ilaçlar kullanarak tedavi.

Tedavinin Yan Etkileri:

Meme kanseri tedavilerinin çeşitli yan etkileri olabilir, bunlar tedavi türüne göre değişiklik gösterebilir:

  • Kemoterapi ve Radyoterapi: En yaygın yan etkiler yorgunluk, bulantı ve kusmadır.
  • Hedefe Yönelik Tedavi, İmmünoterapi ve Hormon Tedavisi: Bu tedavi yöntemleri, kabızlık ve ishal gibi gastrointestinal sorunlar da dahil olmak üzere benzer yan etkileri beraberinde getirebilir.

Her kişi meme kanseri tedavilerine farklı tepkiler verebilir. Tedavi sürecinde günlük yaşamınızı nasıl etkileyebileceğini sağlık uzmanınıza sormak önemlidir. Ayrıca, tedavi sürecinde rahat olmanızı sağlamak için palyatif bakım seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.

Meme Kanseri Ameliyatının Komplikasyonları:

Her türlü cerrahi işlem potansiyel komplikasyonlar içerir ve meme kanseri ameliyatı istisna değildir. Bu ameliyatlar sırasında yaşanabilecek komplikasyonlar şunları içerebilir:

  • Cerrahi Bölgede Enfeksiyon
  • Kan Pıhtıları: Ameliyattan sonra oluşabilir.
  • Sinir Hasarı
  • Lenfödem: Lenf drenajının engellenmesi sonucu bir extremite veya bölgede sıvı birikmesi.

Riskleri değerlendirirken, bu komplikasyonların kanseri ortadan kaldırmak için göze alınması gerektiğini unutmamak önemlidir.

Meme kanseri, tam olarak önlenebilir bir hastalık değildir. Ancak, riski azaltmak mümkündür. Düzenli kendi kendine muayeneler ve mamogramlar, erken evrelerde tespit edildiğinde daha kolay tedavi edilebilen meme kanserini saptamada yardımcı olabilir. Bu taramalar, erken müdahalenin önemini vurgulamaktadır.

Meme Kanseri Riskini Azaltma Yolları:

Meme kanseri riskini tamamen ortadan kaldırmanın kesin bir yolu olmamakla birlikte, Amerikan Kanser Derneği (ACS) kadınlar ve doğumda kadın olarak tanımlanan kişilere (AFAB) riski azaltmak için şu önerilerde bulunmaktadır:

  1. Sağlıklı Bir Kilo: İdeal kilonuza ulaşın ve bu kiloyu koruyun. Sağlıklı kilo yönetimi konusunda bir sağlık uzmanına danışın.
  2. Sağlıklı Beslenme: Sebze, meyve, kalsiyum açısından zengin süt ürünleri ve yağsız protein içeren bir diyetin meme kanseri riskini azaltabileceği gösterilmiştir. Kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini sınırlamak da faydalı olabilir.
  3. Düzenli Egzersiz: Araştırmalar, düzenli fiziksel aktivitenin meme kanseri riskini azalttığını gösteriyor.
  4. Alkolden Kaçınma: Alkol tüketimi ve meme kanseri arasında bağlantı olduğu gözlemlenmiştir. Amerikan Tabipler Birliği, günde bir içkiden fazla alkol tüketmemeyi önermektedir.
  5. Düzenli Taramalar: Mamogramlar, genellikle tümörleri hissedilmeden tespit edebilir.
  6. Düzenli Kendi Kendine Muayene: Memelerinizi düzenli olarak kontrol etmek, erken tespit için önemlidir ve meme sağlığını korumanıza yardımcı olur.

Yüksek Risk Taşıyan Kadınlar İçin Ek Önlemler:

  1. Genetik Tarama: Aile öyküsü nedeniyle yüksek risk taşıyanlar için BRCA1, BRCA2 gibi genetik mutasyonlar için tarama yaptırılabilir.
  2. Riski Azaltıcı İlaçlar: Tamoksifen, raloksifen veya aromataz inhibitörleri gibi ilaçlar, bazı yüksek riskli kişiler için önerilebilir.
  3. Profilaktik Mastektomi: Özellikle genetik olarak yüksek risk taşıyanlar için önleyici mastektomi düşünülebilir.
  4. Sıkı Takip ve Taramalar: Yüksek risk altındaysanız, doktorunuzla erken tespit için ek tarama ve muayeneler hakkında görüşmelisiniz.

Meme Kanserinde Hayatta Kalma Oranları

Meme kanserinde hayatta kalma oranları, kanserin invaziv veya noninvaziv oluşu, kanser türü ve evresi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Ulusal Kanser Enstitüsü’ne (ABD) göre, genel olarak meme kanserli hastaların %91’i teşhisten sonraki beş yıl içinde hayatta kalmaktadır. Kanser aşamalarına göre hayatta kalma oranları şu şekilde sıralanabilir:

  • Yerel: Kanser yalnızca göğüs içinde kalmıştır.
  • Bölgesel: Kanser yakın dokulara ve lenf düğümlerine yayılmıştır.
  • Uzak: Kanser vücudun daha uzak bölgelerine, örneğin karaciğer veya akciğerlere yayılmıştır.

Aşağıda, meme kanseri evrelerine göre beş yıllık hayatta kalma oranlarını içeren bir tablo bulunmaktadır:

Meme Kanseri EvresiBeş Yıllık Hayatta Kalma Oranı
Yerel99%
Bölgesel86%
Uzak30%

Bu oranlar, kanserin ne kadar yayıldığına bağlı olarak değişiklik gösterir ve yerel evredeki kanserin, uzak evrelere göre çok daha yüksek bir hayatta kalma şansı olduğunu gösterir.

Meme kanserinde hayatta kalma oranları, geçmişteki hastaların deneyimlerine dayalı tahminlerdir ve kanser her bireyi farklı şekillerde etkileyebilir. Özel durumunuz hakkında sorularınız varsa, durumunuzu en iyi bilen sağlık uzmanınıza danışmalısınız.

Günümüzde, erken evre meme kanseri daha sık teşhis edilmekte, bu da tedavinin daha etkili olmasını sağlamakta ve meme kanserinden ölüm oranlarını düşürmektedir. Erken evre meme kanserine sahip kişilerin %99’u tanıdan beş yıl sonra hayatta kalmaktadır. Ancak, kanser geri dönebilir ve metastatik hale gelebilir.

Amerikan Kanser Derneği’ne göre, Siyah kadınların beyaz kadınlara göre meme kanserine yakalanma olasılığı biraz daha düşüktür, ancak Siyah kadınların meme kanserinden ölme olasılığı daha yüksektir.

Meme Kanseriyle Yaşamak

Meme kanseriyle yaşamak zor olabilir ve aşağıdaki öneriler bu süreci yönetmenize yardımcı olabilir:

  • Yeterince Dinlenin: Tedavi süreci yorucu olabilir; ihtiyaç duyduğunuzda dinlenmeyi unutmayın.
  • İyi Beslenin: Tedavi iştahınızı etkileyebilir. Meyve, sebze, yağsız protein ve sağlıklı tahıllardan oluşan bir diyet sizi güçlü tutabilir.
  • Stresi Yönetin: Kanser stresli olabilir. Egzersiz, stresinizi yönetmenize yardımcı olabilir.
  • Destek Bulun: Meme kanserinden kurtulmuş kişilerle iletişime geçmek, deneyimlerini paylaşmak ve destek almak önemlidir.

Eğer belirtileriniz kötüleşirse veya yeni semptomlar fark ederseniz sağlık uzmanınıza başvurun.

Meme kanseri ile alakalı olarak doktorunuza sorabileceğiniz bazı sorular:

  • Ne tür meme kanserine sahibim?
  • Tümörümün evresi, boyutu ve derecesi nedir?
  • Östrojen ve progesteron reseptör durumum nedir?
  • HER2 durumum nedir?
  • Ameliyat gerekiyor mu?
  • Diğer tedavi seçenekleri nelerdir?
  • Benim için uygun bir klinik araştırma var mı?

Ne kadar zaman içerisinde Meme Kanseri olduğumu anlarım?

Meme kanseri, belirgin bir yumru veya diğer değişiklikleri fark etmeden yıllarca gelişebilir. Ancak, her türlü şişlik veya kitle kanser anlamına gelmez. Eğer birkaç gün içinde geçmeyen alışılmadık bir şişlik veya kitle fark ederseniz, bir sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Meme kanseri ne kadar hızlı yayılır?

Meme kanserinin yayılma hızı, kanserin türüne, genetik faktörlere, tümörün evresine ve derecesine bağlı olarak değişir. Eğer meme kanseriniz varsa, bekleyebileceğiniz süreç hakkında sağlık uzmanınıza danışmalısınız.

Erkekler meme kanserine yakalanabilir mi?

Evet, ancak bu durum yaygın değildir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 2.600 erkek meme kanseri teşhisi alır. Transseksüel kadınların, erkeklere kıyasla meme kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir; buna karşılık, trans erkeklerin meme kanserine yakalanma olasılığı kadınlara göre daha düşüktür.

Meme kanseri oranları nedir?

Genel olarak, meme kanseri teşhisi konmuş kişilerin %91’i teşhisten beş yıl sonra hayatta kalabilmektedir. Doktorlar, meme kanseri tedavisini kişisel durumunuza uygun şekilde düzenlemek için gereken bilgileri sürekli toplarlar. ABD’de yaklaşık 4 milyon kişi meme kanserinden sağ kurtulmuş durumdadır.

Doktorumdan ne beklemeliyim?

Doktorunuz, onaylanmış yeni tedavileri sürekli olarak değerlendirir ve size en uygun tedavi yöntemlerini sunar. Meme kanseri teşhisi konduğu andan itibaren, tedavi süreciniz boyunca doktorunuzun desteğine güvenebilirsiniz.

Meme kanseri teşhisi konulması korkutucu olabilir, ancak unutmayın ki destek ve tedavi seçenekleri sürekli gelişmektedir. Bu zorlu süreçte umudunuzu kaybetmemek önemlidir, birçok insan meme kanserini yenmekte ve sağlıklı bir hayata devam etmektedir. Kendinize iyi bakın, düzenli olarak doktor kontrolüne gidin ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapın. Ayrıca, duygusal destek ve rehberlik için destek gruplarına veya danışmanlara başvurabilirsiniz.

Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.

Yorum yapın